Konya’da katıldığı toplu açılış töreni ve bir dizi programa katılan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, “Gençlik Buluşmaları’nda gençlerle bir araya geldi.
Gençlerle yapılan röportajların yer aldığı video gösterimi izleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, programının açılışında yaptığı konuşmada, “Konya’da miting bugünkü buluşmamız, çok daha farklıydı. Her şeyden önce Mevlana Meydanı farklı daha da genişlemiş Mevlana Meydanı’na giriş zaten çok çok farklıydı. Her gelişimde çok daha farklı bir hal aldığını görüyoruz. Yani Konya’ya bir el dokunuyor. Konya garip değil. Sağ olsun bugüne kadar tüm belediye başkan arkadaşlarım gerçekten çok büyük hizmet verdiler. Bizler zaten merkezi yönetim olarak, iktidar olarak hiçbir zaman kendi haline bırakmadık. Şu an itibari ile bizim 20 yıllık iktidar süremiz de Konya’ya yaptığımız toplam kamu yatırım olarak 80 milyar. Bunun içinde alt yapı yatırımları var, üst yapı yatırımları var tabi buna belediyenin yaptığı yatırımları katmıyorum. Bunlar sadece bizim Ankara merkezi yönetim olarak yaptığımız yatırımlardır. Gerek eğitim de yaptığımız yatırımlar. 4 üniversite Konya’da bunlar bizimle oldu ve bunun yanında sağlıkta yaptığımız yatırımlar, ulaşımda zaten yapılan yatırımlar büyük. Ankara’dan Konya’ya ister karadan gel, ister havadan gel, istersen raylı sistemle gel hepsi var mı? Var. Bunlar daha önce yok muydu? Niye yoktu? Niye yapmadılar? Bizden önce de bu ülkeyi yönetenler vardı. Onlar niye yapmadılar? Adamların derdi yoktu ama biz dertliyiz. Dertli olduğumuz için de adımlar attık. Ve düşünün artık İstanbul’dan Konya’ya veya Ankara’dan Konya’ya gelmek artık problem değil. Konfor arttı sıkıntı diye bir şey kalmadı. Gençlik bunları bilmesi lazım, çünkü 20 yıl önce olanları şimdi siz bilmiyorsunuz. 20 yıl önce öyle bir şey var mıydı? Yoktu. Şimdi tabi bunlar olunca gençlik, 20 yıl önce ne vardı, bunun farkında değil. Alt yapıda ne vardı? Bugün mesela bir viyadük açılışı yaptık, 166 metre yükseklik. Birileri bunları anlamaz” dedi.
CUMHURBAŞKANI ERDOĞAN’DAN ANA MUHALEFETE TEPKİ
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan yapılan yatırımları hatırlatarak, “Hastaneler, kamuya özel ortak alan mı bilmiyorlar, ben ne yapayım. Mesele zaten nedir yönetimde benim alanım ekonomi. Yönetimde asıl olan bir, insanı yönetmektir, iki parayı yönetmektir, üç bunlarla beraber proje üretmektir. Bu kamu özel işbirliğidir. Para senin kasandan çıkmayacak. Nereden çıkacak? Para işadamı ve yatırımcıdan… Yatırımcı ben parayı bulacağım sen de bana şu işi ver der. Onun ihalesini yapalım 10 senelik mi, 15 senelik mi, 20 senelik mi, şeklinde ister. Mesela bizim İstanbul’da da havalimanı dünyanın en önde gelen havalimanlarından bir tanesi ve sözleşme bitiş tarihi 2041’e kadar şu andaki işletmeciler burayı yürütecek. Ama bizim buraya cebimizden 1 kuruş para çıkmadı. Parayı onlar getirdi, onlar yaptı ve şu anda dünyanın ilk üç havalimanları arasında bunlar. Bize aynı zamanda buradan da belli bir ücret ödemesi de yapıyorlar. Kafa bu kafa Ama onlar ne yapıyor? Sakın buraya kimse gelmesin, dışardan kimse gelmesin, eğer bu ihalelere falan girerseniz ondan sonra parayı falan alamazsınız diyorlar. Ya bir ülkenin ana muhalefeti böyle konuşur mu? Bunları söyler mi? Yani yol yapana söylüyor, hastane yapana söylüyor, ‘sakın bu işlere bulaşmayın aksi taktirde bunun altında kalırsınız’ diyorlar. Tabi onu dinleyen ve onu dinleyecek bir iktidar yok. Biz işimize bakıyoruz. Ve adamlara lakap da takmışlar ‘beşli çete’ diyorlar. Bunu söylediğin zaman ülkede yabancı sermaye yatırma girer mi? Girmez. Bütün bunlara rağmen şu andaki iktidara girişimciler, yerli ve yabancı güvendiği için inandığı için giriyor. İşte İstanbul havalimanı böyle yapıldı. Ve Covid döneminde dünyada bütün havalimanları stop, ama bizimki sürekli çalıştı” ifadelerini kullandı.
“ARTVİN YUSUFELİ BARAJI VE HİDROELEKTRİK SANTRALİNİ MİLLİ BÜTÇEDEN YAPTIK”
Geçtiğimiz günlerde açılışı yapılan Artvin Yusufeli Barajı hakkında gençlere bilgi veren Erdoğan, “Artvin Yusufeli Barajı ve hidroelektrik santralini milli bütçeden yaptık. Dışarıda para almadık ama yerli mühendis, işçi, müteahhit firma aynı şekilde onlarla yaptık. Fakat öyle bir yerde baraj yapıldı ki, böyle dağların arasında teleferik sistemi ile dağları birbirine bağlayarak tüneller deliniyor ve bütün bu delinen tüneller ve bu tüneller Yusufeli ilçesini farklı bir yere taşıyoruz. Farklı bir yere taşırken baraj oradaki yapılan konutların, bir denizi haline geliyor. Yani şimdi bir yalı düşünün nereye bakıyor? Denize burada da nereye bakıyor? Baraja. Bu şekilde bir imkan ve şu anda Çarşamba günü açılışını yaptık ve senede oradan bize 5 milyar geri dönüş olacak. Bu ne demek? 7 senede bu baraj kendini finanse edecek, maliyeti 35 milyar liraya mahal ettik biz burayı. Fakat bu kadar zor koşullarda üretilen bir yatırım ki, nasip olursa bu yılın Mayıs veya Haziran’ında barajın su dolumu bitecek. Bir taraftan enerji üretimi, bir taraftan da su noktasında sıkıntıların giderilmesine kadar her şey ‘iş bilenin kılıç kuşananın’. Yani lafla bu iş olmuyor hamdolsun. Şimdi oradan bakıyorsunuz en üst yerde Yusufeli Barajı onun altına bakıyorsunuz, Artvin var, onun altında Borçka Barajı var onun altında Muratlı Barajı var. Bütün dünyada eşi benzeri yoktur ama Türkiye’de bir barajlar sistemi var. Artvin’in böyle bir zenginliği var, güzelliği var ve bir de dünya kadar yol yaptık. Neşet Ertaş’ın dediği gibi ‘aşk ile koşan yorulmaz’” şeklinde konuştu.
“BÜTÜN BÜYÜKŞEHİRLERDE EN AZ BİR TANE ŞEHİR HASTANESİ KURMA HEDEFİMİZ VAR”
Gençlere seslenen Erdoğan, “Bu milletin tarihi farklı biz öyle bir tarih yazmışız ki, o tarihi yazan bu milletin torunları olarak sizlerde bizi geçeceksiniz. Bizi geçtiğiniz zaman görevimizi yaptık deyin eğer bizi geçemezseniz, kusura bakmayın o zaman görevinizi yapmış olamazsınız. Çünkü her gün biraz daha ileri diyeceksek bu böyle olacak. Ve bunu siz yapacak güçtesiniz. İşte Şanlıurfa’yı Adıyaman’a bağladık. Eskiden orada çile vardı şimdi bitti. Bunlar sürekli aynı hızla devam ediyor. Devam edecek. İşte sağlıkta Şehir Hastanelerimiz ayrı bir güç, ayrı bir imkan. Eskiden parası olanların gittiği yer neresiydi Amerika’ydı ve parası olduğu için gidiyordu ama şimdi artık biz ambulans uçağımızı gönderiyoruz. Almanya’da neredeyse ölüme mahkum edilmiş hastamızı Hollanda’da aynı şekilde onları ambulans uçağımızla oradan alıp ülkemize getiriyoruz ve burada hastanelerimizde tedavilerini yaptırır hale geldik. Bunlarla gurur duyacaksınız, bunlarla öğreneceksiniz artık bizim elimizde bu imkanlarımız var. Dolayısıyla geleceğimizi emanet edeceğimiz bir gençlik olarak sizden bu başarıyı göstereceğinize inanıyorum. Bizim şimdi fiziki imkanlarımız gayet iyi. Ama bizim fiziki imkanlardan öte hekimlere ihtiyacımız var doktorlara ihtiyacımız var bu sayıyı ne kadar arttırırsak başarı yüzdemiz de inanıyorum ki o kadar artacak. Çünkü bir imkan var, fiziki imkanlar yerinde öyleyse ben tıp profesörlerine söylüyorum; hocam bak biz üzerimize düşeni siyasetçi olarak yaptık en modern hastaneler artık biz de, kusura bakmayın artık siz yetiştireceksiniz öğrencileri ve göğsümüzü gere gere bizim doktorumuz da var diyeceğiz. Her geçen gün bu noktada gençliğin müracaatı ve buradaki cazibe çok daha fazlasıyla artıyor. İnşallah kısa zamanda bu Şehir Hastanelerimizde süratle bütün büyükşehirlerde en az bir tane Şehir Hastanesi kurma hedefimiz var. İnşallah durmak yok yola devam diyoruz ve bu hedefimizi başaracağız. Tabii birileri her ne kadar gençlerimizi çantada keklik olarak bakıyor olsa da ama onları da gençlerimiz inşallah, önümüzdeki Haziranda gereken cevabı verecekler” diye konuştu.
“6’LI MASA ŞU AN GÜNDEMİ MEŞGUL ETMENİN GAYRETİ İÇERİSİNDELER”
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan yaptığı konuşmasının ardından gençlerin sorularını yanıtladı. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, öğrencilerden Ayşe Kaya’nın “6’lı masanın aday çıkaramamasını merak ediyoruz. Sizce 6’lı masa bir önce ortak bir aday çıkarabilecek mi? Yoksa çıkaramadan dağılacak mı?” sorusu üzerine “Tabi er veya geç Yüksek Seçim Kurulunun seçim takvimi çalışmaya başladığı andan itibaren mecburen adaylarını açıklayacaklar. Ne zaman? Yüksek Seçim Kurulu seçim takvimini açıkladığı zaman. Şu an onlar gündemi meşgul etmenin gayreti içerisindeler. Gündemi nasıl meşgul ederiz işte böyle; ‘işte hadi sen bir yemek hazırla sana gelelim, komşu sen bir yemek hazırla sana gelelim’ şu ana kadar yaptıkları bu. Bundan sonra son toplantıyı da malum yapmışlardı ama şimdi bir başka yemek verecek bir masa çıkar mı bilemiyorum” dedi.
“BUNDAN SONRAKİ SÜREÇTE NASIL MISIR İLE BU İŞ YOLUNA GİRDİYSE AYNI ŞEKİLDE SURİYE İLE DE BU İŞ YOLUNA GİREBİLİR”
Öğrencilerden Derya Olgaç da, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın “siyasette küslük olmaz” sözünü hatırlatarak, Mısır ile Türkiye arasındaki ilişkilerin yeniden başlamasının Yunanistan’da ve içeriden de çok fazla rahatsızlık duyanların olduğunu söylemesi üzerine Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Siyasette küslük olmaz meselesi tabi yarın hangi ülkeyle gelişmeler ne gösterir ayrı bir konu. Fakat tabi Yunanistan rahat durmuyor. Sürekli üzerime üzerimize ileri geri konuşuyor, geliyor falan. Bir de Avrupa Birliği’nde bunlar çok çok farklı kampanyalar yürütüyorlar. Yani bu seçimlerden sonraki süreçte yeni bir dönem açılacak. Bizim tabi burada Sayın Sisi ile yaptığımız görüşmede Türkiye Mısır ilişkilerinde olayın liderler seviyesinde tartışılmasından öte ben kendisine onu da söyledim. Bizim Mısır halkıyla olan ilişkilerimiz farklı tarih orda var. Tabi son dönemde 9 yıllık bir süreç içerisinde bir sıkıntı yaşadık. Tabi o akşam özellikle de Katar Emirinin araya girişiyle bu adımı attık ve o sıkıntıyı aştıktan sonra da bir yarım saat 45 dakika kadar biz Sayın Sisi ile orada dar kapsamlı bir görüşme yaptık. Dedik ki, şimdi alt düzeyde bakanlarımız gidiş gelişleri başlatsınlar ondan sonra da biz bu görüşmelerimizi genişletelim, geliştirelim. Bütün derdimiz sizlerle Türkiye arasındaki bu kırgınlığı dargınlığı gidermek ve Akdeniz de Türkiye Mısır arasında böyle bir sıkıntı yaşanmaması gerekir. Tabi çok farklı bazı şeyler daha aramızda orada konuştuk. Daha sonra aldığım bilgi haberler çerçevesinde kendisi de bu görüşmeden çok çok mutlu olmuş, aynı mutluluk temennisini biz de ilettik. Şimdi süreç başladı. İnşallah bakanlarımızla bu süreç devam edecek daha sonra da bir araya gelmek suretiyle inşallah Akdeniz’de çünkü Mısır halkıyla Türk halkının birbiriyle olan bağlantıları çok farklı. Gücü bizim başkalarına kaptırmamız gerekir. Yani işte Yunanistan’ın buralara ulaşması olacak iş değil. Onun için güzel gelişmeler olacak diye inanıyorum. İşte bir arada biliyorsunuz, bizim körfez ülkeleriyle olan küslüğümüzü menfaate çevirmek isteyenler oldu. Tabi bunlar giderilince oyunlar bozuldu. İşte bunların içerisinde Birleşik Arap Emirlikleri. İşte bizim Birleşik Arap Emirlikleriyle münasebetlerimiz gayet iyi bir konumda. Daha da iyi olacak inşallah. Bu tabi malum bazı çevreleri rahatsız ediyoruz. Bundan sonraki süreçte nasıl Mısır ile bu iş yoluna girdiyse aynı şekilde Suriye ile de bu iş yoluna girebilir. Siyasette küslük olmaz” dedi.
BORCU SİLİNEN GENÇTEN TEŞEKKÜR
Bir genç, öğrenim kredisi borçlarının faizlerinin silinmesinden ötürü Erdoğan’a teşekkürlerini sundu. Borcunun faizinin silinmesiyle Erdoğan ile buluşmanın aynı güne denk gelmesinden duyduğu mutluluğu dile getiren genç, borcunun silindiğine dair belgeyi Erdoğan’a imzalattı.
Öğrenim kredilerinde bir artış olup olmayacağına ilişkin soru üzerine Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Gençlik ve Spor Bakanımız, heyeti ile çalışmaları yapıyorlar ve bu çalışmaları yaptıktan sonra lisans, yüksek lisans, doktora bütün bunların ücretlerini belirleyip onaya bana getirecekler. Ondan sonra da açıklamayı yapacağız.” diye konuştu.
ONLAR BİZİM HER ŞEYİMİZ
AK Parti ile hemen hemen aynı yaşta olduğunu belirten bir gencin, “Doğduğumda siz vardınız, şu anda siz varsınız, ilerde de hep sizin olmanızı istiyorum. Çok heyecanlıyız o yüzden ağlıyorum.” ifadeleri üzerine Erdoğan, “Ağlamak yok.” dedi.
Erdoğan, ziyaretlerinde küçüklere neden el öptürmediğine yönelik bir soru üzerine, aldığı terbiyenin ve eğitimin bunu gerektirdiğini vurguladı. Erdoğan, şöyle konuştu:
“Annemin özellikle ayaklarının altını öperdim, annem müsaade etmezdi. Anneme derdim ki Peygamberimiz buyuruyor ki ‘Cennet annelerin ayakları altındadır.’ Bak babaların ayakları altındadır demiyor, annelerin ayakları altındadır. Senin ayağının altında anne, cennetin kokusu var, ben o kokuyu almak istiyorum. Annem o güzel Rize lehçesiyle derdi ki ‘Oğlum git başımdan.'”
Babasının sadece elini öptüğünü dile getiren Erdoğan, “Ama öğretmene gelince onlar bizim her şeyimizdi, onlar bizim varlık sebebimizdi. Hazreti Ali’nin ‘Bana bir harf öğretenin 40 yıl kölesi olurum’ ifadesi var ya işte buradan hareketle biz bunu ortaya koymamız lazım ve bir Müslüman gençlik olarak bunu ispatlamamız lazım.” dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Aybüke ve Arzu öğretmenleri şehit edenlerin yolundan gidemeyeceklerini vurgulayarak, “Onlar teröristler, onlarda öğretmen kıymeti diye bir şey yok. Zaten bizi onlardan ayıran özellik bu. Necmettin öğretmenin değerini, kıymetini o ahlaksızlar, o adiler bilemez. O pırlanta gibi genç öğretmenimizi nasıl şehit ettiklerini okumuşsunuzdur. Bilemez ama biz bunların kıymetini bileceğiz.” diye konuştu.
Öğrencilerin kendilerine emek veren öğretmenlerinin kıymetini kadrini bildiği takdirde talebe yani “talep eden” olacağına işaret eden Erdoğan, “Muallim de bizim hocalarımız. İnanıyorum ki bizi birilerinden ayıracak uygulamayı, işin felsefesini ortaya koymamız lazım. Onun için ben el öptürmem, mümkün olduğunca… Tabii başkaları niye el öptürüyor filan, öyle bir iddianın içinde de değilim ama bu fakirin özelliği bu, mümkün olduğunca öptürmem ama tavsiyem de hep annenizin, babanızın elini öpün, öğretmeninizin elini öpün çünkü onların sizin üzerinizde hakları var.” ifadelerini kullandı.
GENÇLERİ KÜLLİYE’YE DAVET ETTİ
Programda sohbet ettiği gençleri Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’ne davet eden Erdoğan, “Millet Kütüphanesi’ne hayran kalacaksınız.” diye konuştu.
Yamaç paraşütü yaptığını belirterek, Konya’ya kalkış ve iniş pisti isteyen bir genç kıza da Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Çok tehlikeli bir spor. Bunu bir daha gözden geçir.” dedi.
Aynı gencin, “Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk’ün bir sözü vardır ‘İstikbal göklerdedir’ diye…” sözüne Erdoğan, “Kızım, o paraşütle uçmayı söylemiyor.” yanıtını verdi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, “TOGG açılışında giydiğiniz montlar çok güzeldi, bize de hediye eder misiniz?” denilmesi üzerine de toplantıda bulunan tüm gençlere montların hediye edilmesi talimatını verdi.
BENİM KAHRAMANIM SİZLERSİNİZ
Geçirdiği kazadan dolayı tedavi olamadığını söyleyen bir genç, kendisini bir okul açılışında gören Erdoğan’ın, bütün tedavi masraflarını üstlendiğini anlattı.
Gencin, Cumhurbaşkanı Erdoğan’a yönelik, “15 yıl boyunca da hiç bırakmadınız. Sürekli sordunuz, sordurdunuz. Hastanede ziyaretime bile geldiniz. Herkesin hayatında bir kahraman var, benim de kahramanım sizsiniz.” şeklindeki sözleri, diğer gençler tarafından uzun süre alkışlandı. Erdoğan gencin sözleri üzerine duygulandı.
GÜNDEM
04 Kasım 2024GÜNDEM
04 Kasım 2024GÜNDEM
04 Kasım 2024GÜNDEM
04 Kasım 2024GÜNDEM
04 Kasım 2024GÜNDEM
04 Kasım 2024GÜNDEM
04 Kasım 2024