Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Genel Kurulu'nda, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı, Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı ve Sağlık Bakanlığı'nın 2025 yılı bütçeleri görüşülüyor.
Görüşmeler sırasında yürütme adına söz alarak kürsüye gelen Sağlık Bakanı Kemal Memişoğlu, bakanlığının geride kalan yılda gerçekleştirdiği projeleri anlattı.
Türkiye'nin gündemine oturan ' Yenidoğan Çetesi' soruşturmasına konuşmasının bitmesine 1 dakika kala değinen Bakan Memişoğlu'na muhalefet sıralarından tepkiler yükseldi. Bakan Memişoğlu'nun konuşması muhalefet milletvekilleri tarafından sık sık kesildi. Milletvekilleri, 'istifa' çağrısıyla Memişoğlu'nu protesto etti. AK Parti sıraları ise Memişoğlu'nun konuşmasına sık sık alkışlarla destek verdi.
Öte yandan Memişoğlu ise protestoların ardından muhalefet sıralarına yönelik, "Madem ellerinde bilgi belge vardı, iddianame yayınlanana kadar akılları neredeydi, bu bilgileri neden kendilerine sakladılar? Neden savcılarla, yetkili makamlarla paylaşmadılar?" diye seslendi.
Konuşmasının ardından muhalefet partilerinin grup başkanvekilleri Sağlık Bakanı Kemal Memişoğlu'na tepki gösterdi.
CHP Grup Başkanvekili Murat Emir, şu ifadeleri kullandı: "Gün boyu burada konuşulan Yenidoğan Çetesi ile ilgili sorulan sorulara en basitine bile cevap vermekten kaçtınız. Millet adına sorularımıza cevap vermedi. Milletin Meclisi'nden kaçan, bu Meclis'ten kaçan bilsin ki milletten kaçan milletin içine çıkamaz bundan sonra. Şu haliyle sayın bakana sesleniyorum, bir hekim olarak kendinize bunu yapmayın. Çocuklarınıza böyle bir miras bırakmayın. Ya burada gelin sorulan sorulara cevap verin ya da o görevi bir an evvel bırakın. Siz bu soruları cevaplamaktan kurtulamayacaksınız. Sayın bakan bir işaret yapıyor oradan, zannediyorum duymakta zorlanıyor. Ama bence onun sorunu kulağında değil kalbinde. Beyninde sorun olabilir ama kalbinde büyük bir vicdansızlık olduğunu görüyorum. Çünkü işittiğini duyamıyor. Biz burada Yenidoğan Çetesi'ni konuşuyoruz, aylardır tüm Türkiye'nin gözü burada. Biz milletin vekilleriyiz, burası milletin Meclisi. milletin Meclisi'nde sorulan sorulardan kaçamazsın, bu milletin eli senin yakandan asla düşmez. Bunu da böyle bil."
DEM Parti Grup Başkanvekili Gülistan Kılıç Koçyiğit ise şunları söyledi: "Tarihi anlar, toplumun vicdanını yaralayan olaylar vardır, bunlarda birisi de yenidoğan çetesi. Sayın Bakan dünya kadar konuştu, 5 dakikasını selamlamaya ayırdı kalan 20 dakikasını sağlıktaki dönüşümü, çürümeyi, piyasacı anlayışa dair tek bir özeleştiri yapmadan, sistemin işlemeyen yönlerine tek bir cümle kurmadan en sonunda yenidoğan çetesine değineceğim dedi. Bu bile meselenin ne kadar yüzeysel ele alındığını gösteriyor. Kendisi il sağlık müdürü, sabahtan beri farklı partilerden milletvekilleri soru sordu. Tek bir cevap vermedi, burada sadece laf kalabalığı yaptı. Biz bunu halk adına kabul etmiyoruz. Piyasalaşmış sağlık sistemi yeni doğmuş bebekleri katletti. Bunun sorumlusu kim? Yeni doğan bebekleri para için katleden sistemi kim inşa etti? İstifaya davet ediyoruz."
İYİ Parti Grup Başkanvekili Turhan Çömez, "Sayın Bakan hiçbir sorumuza, endişemize cevap vermedi. Konuşmasının sonunda 'madem biliyordunuz neden engellemediniz' dedi. Sizin 'çok gizli operasyon yapıyoruz' dediğiniz tarihlerde tam 10 bebek hayatını kaybetmiş. Neredeydiniz o zaman? Senin gibi birisi bu ülkede Sağlık Bakanlığı yapamaz" dedi.
AK Parti Grup Başkanvekili Muhammet Emin Akbaşoğlu ise "Sağlık Bakanımız Plan ve Bütçe Komisyonu'nda yenidoğan çetesi ile ilgili bütün soruları detaylı bir şekilde yanıtladı. Gerçekleri çarpıtarak kişisel şovlara dönüştürmek kimseye yakışmaz. Çeteleri çökerten AK kadrolardır, Sağlık Bakanlığı'dır. Cezasını da verecek olan yargıdır" dedi.
Bakan Memişoğlu, yerinden söz alarak kendisine yönelik tepkilere şu şekilde yanıt verdi: Aslında Yenidoğan konusuna yeniden girmeyecektim. Zira tüm gerçekleri Plan, Bütçe Komisyonu'nda açıklamıştım. Gerçeklere tahammül edemeyenler. Oradan kaçanlar öğrenememişler. Buna rağmen bazılarının ısrarla kamuoyuna yalan söylemekten vazgeçmediklerini üzülerek izliyorum. Hatta birilerinin patolojik yalan söyleme hastalığı olan mitomaniye yakalandıklarını psikiyatr olmasam da bir genel cerrahi hocası olarak görüyorum. Allah şifalarını versin inşallah. Bize başvururlarsa tedavileri için elimizden geleni yapacağımızı da açıkça ifade ediyorum. Gelelim bu seyirci kalındı algılarına. Defalarca söyledik. İşin başında biz vardık. İşin doğası gereği gizlilik içerisinde yürütülen soruşturma aşamasında savcılık makamı ve emniyet güçleri ile çalıştık. Özel denetimleri biz yaptık. Soruşturmanın gizliliği kapsamında elbette elde edilen her bir bilgi bize eş zamanlı bir şekilde gelmedi. Ancak bu ne acizlik ne de izlemektir. Soruşturmanın gizliliğini korumak için başvurulan zorunlu bir yöntemdir. Kıdemli cerrah olarak çömezleri muhatap almadım. Anak kamuoyunun doğru bilgilendirilmesi sorumluluğum çerçevesinde birkaç şey söylemek zorundayım. Bakın ben Mehmet Müezzinoğlu ile hiç il müdürü olarak çalışmadım. Buna rağmen bu kadar basit bir şekilde ortaya çıkabilecek yalanı bile söylemekten imtina etmeyen birisinin iddialarına Gazi Meclis'te cevap vermeyi zul sayarım. Türk sağlık sistemine bu kadar şekilde saldıran, hasta-hekim güven ilişkisine zarar vermek için çırpınan bir kişi ancak İngiltere'deki kliklerle buradakileri karıştırıyor olabilir diye düşünüyorum.
