Haberler.com'da Sunucu Abdurrahman Yazıcı'nın konuğu olan Prof. Dr. Serap Durusoy, Türkiye'deki emeklilik yaşına ilişkin soruları cevaplandırdı. Sunucu Yazıcı'nın Türkiye'de emeklilik yaşının Avrupa ülkeleriyle kıyaslandığı zaman düşük olup olmadığı sorunu cevaplandırdı.
Emeklilik yaşının Türkiye'de yüksek olduğunu savunan Prof. Dr. Durusoy, "Çok yüksek bence. Çok yüksek ve bir de Türkiye'de tabii ki emekli olunduğunuz başıma en büyük sorun da emekli olunduğunda çalışıyorkenki maaşın neredeyse yarısı kadar bir ücretle karşı karşıya kalındığı için çalışma yaşını doğal olarak insanlar uzatmaya çalışıyorlar. Yani ben mesela üniversiteler için söyleyeyim yeni kurulan üniversitelerde 72 yaşına kadar çalışabiliyorsunuz ama mesela 72 yaşında üzerinde çalışmak isteyip başka yeni açılan üniversitelere geçen o kadar çok akademisyen var ki. Yani bu tabii ki şunu gösteriyor. Türkiye'de çalışma hayatı içerisindeki ücretle çalışma hayatının sonlanması sonrasında alınan ücret arasındaki o makasın çok ciddi bir şekilde geliştirmesi haline çalışma hayatının uzamasına yol açıyor. Ya da emekli olup ikinci bir işe girme durumu yani ikinci bir işte çalışma durumunu beraberinde getiriyor ki zaten açlık sınırının altında kalan ücretler de bunun bir göstergesi olarak yorumlanabilir.
Sunucu Abdurrahman Yazıcı konuğuna, erken emekliliğin Türkiye'de üretkenliği düşürme riski taşıyıp taşıyamadığını sordu. Üretkenliğin yıllardır Türkiye'de bir sorun olduğunu belirten Akademisyen – Yazar Prof. Dr. Serap Durusoy, kamu kurumlarında gizli işsizlik olduğunu belirterek şöyle konuştu:
Aslına bakacak olursak Türkiye'de üretkenlik ciddi bir sorun gerçekten yani ama şunu da söyleyelim Türkiye'de özellikle kamuda bir gizli işsizlik var. Yani bu gizli işsizlik gerçeğini göz ardı edemeyiz. Dolayısıyla da ben vasıfsız ve niteliksiz kesimin aslında gerçekten emekli edilip daha nitelikli daha kaliteli eğitimleri olan gençlerin özellikle teknolojiye hakim olan gençlerin kamuda istihdam edilmesinin daha sağlıklı ve daha üretken bir ülke olma yolunda önemli olduğunu düşünüyorum. Yani beşeri sermaye kısmı maalesef ki bizim ülkemizde zayıf ama bu şununla da ilişkili Türkiye'de hizmetçi eğitim konusunda da aslında kamuda ve özel sektör içinde bu söylenebilir bence zayıf kalan yanı oluşturuyor. Tabii ki eğer ki çalışma hayatı içerisinde olan insanlara çalışma hayatı sürecindeki kazanımlardan daha iyi bir yaşam standardı sunulacaksa insanlar neden daha ileri yaşlara kadar çalışma gereği düşsün ki öyle değil mi? Peki o zaman aynı zamanda buradan ortaya çıkan şöyle de bir sonuç var. Yoksulluk sınırına değdiniz dolayısıyla gelir dağılımından bahsettiniz. Emeklilik yaşı tabii ki burada yani Türkiye'nin diğer ülkeleriyle kıyaslandığında çok önemli bir rol oynuyor. Ama aynı zamanda Türkiye'de belki emeklilik yaşı.